Circulus vitiosus.
- Kemal Sütçü
- 13 Eki
- 3 dakikada okunur
Deliliğinden şüphelendiğiniz birinin “Ben aklımı yitirmedim” demesi sizde bir karşılık uyandırır mı?Bir insanın zihinsel dengesini kaybetmiş olabileceğini düşünüyorsanız, onun “Ben gayet iyiyim” demesi sizi gerçekten ikna edebilir mi?Genellikle etmez. Hatta tam tersine, bu savunma, şüphenizi daha da güçlendirir. Çünkü o andan itibaren söylediği her şey, sizin gözünüzde dürüstlük değil inkâr anlamı taşımaya başlar.Bu yanılgıya düşmek çok insanca, hatta neredeyse kaçınılmaz bir şey.
Göstermek istediğim nokta şu: Birinin akıl sağlığından kuşku duyduğunuz anda —o kuşkunun doğası gereği— şüphe, kısa bir süre içinde güçlü bir inanca, ardından sarsılmaz bir kanaate dönüşür.
Peki, bunu bildiğiniz hâlde ne yapabilirsiniz?Eğer yukarıdaki fikre katılıyorsanız, o şüpheyi fark ettiğiniz anda, onu söndürmeye çalışmanız gerekir.Bence en doğru tepki budur.
Eğer bunu yapamıyorsanız, yani o kuşkuyu kendi içinizde susturamıyorsanız, size birkaç küçük hatırlatma bırakayım.
Birinin akıl sağlığı hakkında yanılıyor olabileceğinizi gösteren bazı güçlü işaretler var.
Kendine “Acaba ben mi gerçeği kaçırıyorum?” diye sorması.Yani sizin ona baktığınız gibi, onun da kendine şüpheyle bakabilmesi.Gerçekten aklını yitiren birinin böyle bir sorgulama yapması pek olası değildir.Zihinsel dengesi bozulmuş biri, genelde kesin bir inançla, hatta hararetle “Ben gayet iyiyim” der.
Sizin onunla ilgili şüphenizi fark etmesi.Gerçeklik algısını kaybetmiş biri, çevresindekilerin ne düşündüğünü bu kadar isabetli sezemez.Elbette, bazen kişinin zihinsel karmaşası bu farkındalığı taklit edebilir, ama yine de doğruyu görme ihtimali çok daha yüksektir.
Şüphenizi doğal karşılaması.Zihinsel dengesi ciddi biçimde bozulmuş biri, kendisine dışarıdan bakan bir gözün tespitini bu kadar soğukkanlılıkla değerlendiremez.Hatta bunu başarabilmek, aklının başında olduğunu söyleyen çoğu insanda bile nadirdir.Eğer biri sizin şüphenize sakin ve anlayışlı yaklaşabiliyorsa, muhtemelen sizden daha dengelidir.
Şüphenize kırılmaması, öfkelenmemesi, savunmaya geçmemesi.Bu tutum, güçlü bir duygusal dengeyi, yüksek empatiyi ve ciddi bir iç olgunluğu gösterir.Birinin, “senin akıl sağlığın yerinde değil” denilmesi kadar ağır bir itham karşısında bile anlayış gösterebilmesi, olağanüstü bir duygu dayanıklılığı gerektirir.
Eğer yaşadığı sıkışmışlığı, başkalarının onu “dengesini kaybetmiş” biri olarak görmesine değil, tam tersine, bu insanlara bile anlayış gösterebilmesine bağlıyorsa, bu da o kişinin ruhsal olarak sağlam kaldığını gösterir.Bu bakış açısı, insana dair dinamikleri derinlemesine kavradığının işaretidir.Kendisine yapılan haksız bir yakıştırmayı bile insanların doğasıyla açıklayabiliyorsa, bu, zengin bir farkındalık düzeyidir.
Daha da ileri gidersek, diyelim ki bu kişi, kendisini “yüksek empatiye sahip biri” ya da “üstün farkındalıklı bir zihin” olarak tanımlıyor.Bu durumda elinizdeki belgeler bile sizi ikna etmeyebilir.Bu tür ifadeler, ilk duyulduğunda fazla iddialı ve kuşkulu gelebilir.Ama yine de bu insanın söylediklerine dikkatle bakın. Çünkü bazen “aklını yitirmiş” gibi görünen biri, aslında başkalarının göremediği bir şeyi açıkça görüyordur.
Bu noktada emin olmanın tek yolu var:Yukarıdaki altı koşulun tamamını karşılıyor olması.Ve eğer öyleyse, o kişi bu metni yazan kişiyle aynı özellikleri taşıyor demektir.
Yani eğer gerçekten böyle biri varsa, onun işi çok zor.Hem kendi aklının içinde hem de başkalarının gözünde tutarlı kalmak zorunda.Üstelik yalnızca aklı başında olmakla yetinmiyor; bunu insanlara da kanıtlamak zorunda.Ve bu, neredeyse imkânsız.
Bu yüzden, böyle birinin var olmasını dilemek pek de iyi bir dilek sayılmaz.Onun için zor, ama insanlık için belki bir şans.Çünkü bu kadar hassas bir dengeye sahip bir zihin, çok çok nadir görülür.Belki hiç.
“Neredeyse hiç görülmemesi.”
Bu cümle, insanlık için iyi bir haber.Ama o özelliklere sahip olan biri için bambaşka bir anlam taşıyor.Onun açısından bu cümle, yaşadığı yalnızlığın, görünmezliğin ve anlatılamazlığın özeti.Kendi aklının içinde yankılanan bir kapı sesi gibi.
Anladın, değil mi?
Son bir not:Eğer karşındaki kişi yukarıdaki tüm koşulları sağlasa bile, senin içinde hâlâ onun akıl sağlığından kuşku varsa, bu da anlaşılır.Bu konuda yalnız değilsin.Belki de gerçekten haklısın.Belki de o, aklını yitirmiştir.
Teşekkür ederim.

_edited_edited.png)